Nasıl yönetici olunmaz?


Bazı insanlar, belli yerlerde görev almak için adeta canını dişine takar.

Kimi başarır, kimi de verdiği çaba ile kalır.

Özellikle kamu kurumlarında yönetici olmak, bir hayli emek ve tecrübe ister.

Ancak emek ve tecrübe; devletin, yetimin ya da sorumlu olduğu kişilerin maddi ve manevi yükümlülüklerini taşımaya yetmeyebilir.

Allah’a inanan öte dünyanın da olduğuna iman eden kişiler için, yönetici olmak daha da zordur.

Çünkü buralarda yönettiğiniz kamu mallarını korumak, görevde olduğunuz süre boyunca sizin boynunuza yüktür.

Bu yükü kaldırmak, her babayiğidin harcı da olamayabiliyor.

Çünkü makam, mevki ve para hırsı insanın adeta gözünü bürüyor.

Bu hırsa kapılanlar, koltuktan kalkmamak için de ayrıca bir çaba sarf ediyor.

Yazımın başında, bu koltuğa oturmak için de canın dişe takıldığını söylemiştim ya.

Şimdi de durum tam tersi!

O insanın, işgal ettiği koltuktan kalkmasının zamanı geldiğinde kalmamak için türlü dalavereler, pişkinler yapar.

İnsan nefsi böyle bir şey işte.

Kimisi de oturduğu koltuğu bir sonraki mertebeye yükselmek için merdiven olarak kullanır.

Yukarı çıkmak için ayağını bastığı yeri kirletir bazen.

Peki, nasıl yönetici olunmaz?

Bu sorunun cevabı, sadece kendi görüşlerimdir.

Yöneticilik konusunda çığır aşmış ya da uzman değilim.

Ancak bu işin bir de etiği ve kitabına uygunluğu vardır.

Bana göre; yönettiği insanların hakkını korumayandan yönetici olmaz!

Yönettiği kurumun menfaatlerini, kendi menfaatlerinin gerisine atandan da yönetici olmaz!

Harcama yetkisi kendisinde olan, kurum ya da kuruluşun parasını har vurup harman savurandan yönetici olmaz!

Kendisine oy veren insanlara iftira atandan, onları olur olmaz konularla şikayet edenlerden de yönetici olmaz!
Yönetici sadece, ‘Ben yaptım oldu’ mantığı ile hele hiç olmaz!

Yönetici, akıl danışandır.

Sorar, danışır ve uygun olan neyse onu yapmalıdır!

Ancak, yukarıda da bahsettiğim gibi ‘Ben yaptım oldu’ derse, bu kez de başı beladan kurtulmaz!

Kısacası, herkesten yönetici olmaz!

Hele hele kamu kurumlarında bu iş hiç olmaz!