Bir CHP’liye söylenebilecek en ağır sözlerden biri sanırım, “Git Ak Partili ol” demektir.
Ak Partililer yanlış anlamasın lütfen, iki partinin birbirine ne kadar zıt olduklarını herkes bilir. Sadece bu açıdan bakarak kurdum bu cümleyi.
Bu sözlere bir CHP’li maruz kaldı geçtiğimiz gün.
O CHP’li, Melikgazi Belediyesi Meclis Üyesi Özgür Özer.
***
Kendisi, Melikgazi Belediyesi’nin yanı sıra Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin de meclis üyesi.
Özgür Bey’e bu cümleleri kuran ise genel seçimlerde İttifak kurdukları bir partinin, yani Saadet Partisi’nin Melikgazi İlçe Başkanı Sinan Aktaş.
Sinan Aktaş, yayımladığı bir basın bülteni ile Özgür Özer’e ağır eleştiriler yöneltti.
Aktaş diyor ki;
***
“Özgür Bey her meclis toplantısında söz aldığında Sn. Palancıoğlu’na karşı; 5 kere af edersiniz, 7 kere yapacağınızı biliyoruz Sn. Başkan ama, 10 kere yanlış anlaşılmasın kötü bir niyetimiz yok Sn. Başkan ama diyerek söze başlıyor ve toplantı süresince Sn. Palancıoğlu’na en az 15 kere teşekkür ediyor.
Muhalefet meclis üyesi dediğiniz Sn. Başkan’ın çalışmalarını yakından takip eder, eksiklerini toplantıda dile getirir, varsa Melikgazi ile ilgili birtakım projelerini ortaya koyar ve önerir. Bunu yaparken de belediye başkanını methetmesine gerek yoktur.
Çünkü belediye başkanları zaten bu iş için maaş almaktadırlar. Belediye onların şahsi mülkleri değildir. Bizim Özgür Bey’e tavsiyemiz Sn. Palancıoğlu’nu methedecekse o zaman Ak Parti grubunun olduğu tarafa geçsin. Orada bu işi çok daha rahat yapar.”
***
Sinan Aktaş, Özgür Özer’in Ak Partili gibi davrandığını, Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu’na bol bol teşekkür etmekten de kendini alamadığını söylüyor.
Bir insan başka bir insana neden teşekkür eder? sorusunun yanıtını bilmeyen yoktur sanırım.
Size bir konuda yardım eder, teşekkür edersiniz. Olay bu kadar basit aslında…
Eee, ‘Özgür Bey hangi konuda yardım aldı ya da bekliyor ki bu kadar çok teşekkür ediyor’ diye sorgulamadan da edemiyor insan tabii olarak.
Ben yardım aldığından değil, yardım beklediğinden yana kullanıyorum kendi kanaatimi.
***
Geçtiğimiz gün sosyal medya hesabımdan “15 teşekkür ve Gültepe Cezaevi” sözlerini kullanmıştım.
15 teşekkür konusu Sinan Aktaş'ın açıklamalarından açığa kavuşmuştur sanırım.
***
Ancak, ‘Gültepe Cezaevi ne alaka?’ diyenler olacaktır elbette.
CHP’li Özgür Özer, 9 Mart 2020 tarihinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısında bir öneride bulundu. Özer, Gültepe Cezaevi’nin mevcut yerinden kaldırılmasını istedi.
***
Ulusal medyaya da yansıyan bu haberin ardından, Özgür Özer’in olur olmaz yerde bu konuyu yineleyerek gündem oluşturma çabalarının olduğunu duydum.
Hatta 11 Mart 2020 tarihinde Türkiye'de ilk kez görülen koronavirüs salgınından dolayı, ivedilikle toplanan Büyükşehir Belediye meclisinde bu konuyu gündeme getirmiş...
Millet virüs belasına karşı nasıl savaşırız derdinde, Özgür Bey Gültepe Cezaevi kaldırılsın diyor!
‘Bayram değil, seyran değil…’
***
Hal böyle olunca aşağıdaki sorular da aklına geliyor insanın...
- Acaba Özgür Bey’in yaptığı işle bir alakası olabilir mi bu isteğin?
- Cezaevinin etrafında yer alan arsalar kimlere ait?
- Gültepe Cezaevi, oraya dikilecek bloklar için büyük bir engel olabilir mi?
- Özgür Özer, kendi menfaatleri doğrultusunda Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a şirin görünmeye mi çalışıyor?
- Ne oldu da ‘Melikgazi ilçe sınırlarında’ yer alan Gültepe Cezaevi’nin kaldırılması gündeme geldi o dönem?