Zeyrek der ki


Yayın hayatına henüz başlayan Ulak Haber’e başarılar dileyerek başlamak istiyorum ilk makaleme.
Sonra geçelim, Kayseri’nin gündemini gereksiz yere işgal eden Organize Sanayi Bölgesi’ne.
Gereksiz dememde bir beis görmesin dostlarım. Zira, Kayseri’nin başka işi gücü yokmuş gibi, bir hocanın! oğlunun toylukları ile uğraşmakta, gündemi de boşuna işgal etmekte. Üzülüyorum sanayi eşrafı dostlarıma ve kardeşlerime.
Allah sizlerin yardımcısı olsun dostlarım.
Bilirsiniz, zengin bebeleri vardır. O bebeler; yer, içer, her türlü pisliğe bulaşır da sonra karakola düşer. Babaları da gider karakoldan alır onları, arkalarını toplar. Kulağını çektiği gibi de evinin yolunu tutar.
Misalen yazdıklarım, kimsenin ağrına gitmesin! 
Hoca! da oğlunun arkasını öyle toparlıyormuş diye duydum.
Hoca’nın oğlu hakkında şimdiye kadar  onca şey söylendi. O ne yaptı? Boş boğazlı insanlar dedi geçti. Dedikodu merkezi dedi geçti, fitne fesat dedi geçti!!!
Ashâb-ı devlet kapısına gitti, teftiş etti. Onlara bile iftiradır dedi. Yazık değil mi sanayicilere, yazık değil mi arkasını toparlamaya çalışan hocama!
Hoca’nın oğlu!
Bakalım vesikalarla gazetecilere konuşan Kiracıoğlu’na ne diyecek?
Bir kısım gazetecileri ablukasına aldı! Susturdu! Onlar da sustu sağ olsunlar!
Kiracıoğlu’nun sofrasına oturdu, ekmeğini yedi! Sonra da dillerine kilit vurdular, sükût ettiler!
Eee, bundan sonra ne olacak?
Cevap verecek mi vesikalara? Vesikaya vesika ile cevap vermesi gerekir!
Bu defa da boş boğazlar derse, sanayi eşrafının inanacağını ben hiç sanmam.
Sanayi eşrafı ona inanmazsa, hoca yine Şehrül-Emin’in yanına gitmek zorunda kalır benden söylemesi.
Ziyaret ettiya Şehrül-Emin Memduh Büyükkılıç’ı 23 Haziran’da. Yine gider mi bilmem! Lakin neden dağıtmadılar basına bu haberi, bunu da idrak edemedim. Koskoca eski müftü ziyaret etmiş, basının neden haberi olmamış? Varın bunu bir sorgulayın!